27 Ağustos 2011 Cumartesi

IMAX MI? REAL D 3D Mİ? YOKSA XpanD 3D Mİ?


Blog açıldı açılalı genellikle Bilgisayar üzerine konuştuk bende dedim ki bu yayınım farklı olsun son günlerde dikkatimi çeken 3d sinemalara bir el atayım dedim. Sinemalarda biz sadece 3d diyoruz da aslında 3d içinde bölümlere ayrılıyor. İşte bende bu ayrılıktan bahsedeceğim. Genellikle 3 tarz 3d kullanılıyor;




1-IMAX 3D
Stereoskopik polarizasyon tekniğinde en iyi 3D simülasyon IMAX 3D ile elde edilir. Neden? İcad edildiği ilk günden bu yana sırası ile anaglif ve eclipse metotlarını kullanan IMAX teknolojisi çağımızda Stereoskopik ve üç formlu (çizgisel & dairesel ve aktif) polarizasyon tekniğine yön veren en eski / en gelişmiş standart olmayı başarmıştır. Perdesi için özel olarak kullanılan 15 delikli 70mm’lik filmleri, standart 35mm’nin yaklaşık 10 katı fazla renk / veri bilgisi içerir.
Buna rağmen ses bilgisi içermeyen IMAX filmlerinde ses trackleri ayrı bir biçimde oluşturulan ve filme senkronize edilen 35mm’lik film şeritlerine işlenir. Dolayısıyla AFM’lerde sıklıkla karşılaştığımız senkronizasyon problemi de bundan kaynaklanıyor.
Standart IMAX perdelerde kullanılan 4K’lık Double-Xenon lambalı projektörlerle 3D filmlerde sağlanabilecek en net / aydınlık görüntüyü alırsınız.
Polarizasyon tekniği olarak dairesel polarizasyonun gerisinde kalan Lineer polarizasyon kullandığı ve frame tekrarlama -ghosting- özelliğine sahip olduğu için IMAX standartlarına uymayan perdelerde görüntüde titreme olabilir. Bu da baş ağrısı ve mide bulantısına neden olur. Ama dikkatinizi çekiyorum: IMAX standartlarına uymayan perdelerde!
Gerçek renk / derinlik bilgisine sahip dev gibi filmleri (70mm), 48fps’lik HD seçeneği, dev gibi bir ses sistemi ve kocaman bir salonla IMAX’in; yay şeklinde dizayn edilen hayvani perdesi ile en muhteşem 3D performansını sunacağına garanti veriyorum.

2-Xpand 3D
Xpand 3D 20′lerde geliştirilen Teleview’ın milenyum versiyonudur diyebiliriz. Likid kristal içeren gözlükleri ile alternate-frame sequencing adı verilen tekniği birleştirir. Bu teknikte 3D algısı yaratabilmek için saniyede 48 frame gösterilir ve ilk frame sağ, ardından gelen frame ise sol göze yönlendirilir. Böylece son derece hızlı gelişen bu değişimi doğru yorumlayamayan beyin “Eclipse” adı verilen bu hile ile cisimleri 3D gördüğünü zanneder.
Rakipleri RealD 3D ve IMAX 3D’ye kıyasla daha farklı bir polarizasyon tekniğine (active) sahip olan Xpand 3D’de, standart beyaz ekranda büyük oranda ışık ve renk kaybı yaşanır. (Çünkü ekran kalibrasyonu çok zordur.) Bu nedenle güçlü bir projektörle ışıklandırılmayan mat beyaz ekranlarda Xpand 3D teknolojisi ile film izlerseniz, bok gibi sonuçlarla karşılaşabilirsiniz. Maliyetleri düşürerek (Gümüş ekran yok, frame çoğaltma yok) maksimum 24 metrelik ekranlarda “mazbut” bir 3D deneyimi yaşatır. Halbuki bir IMAX sahnesi minimum 22 metreden başlıyor.
ILM’in ve Disney’in indoor olarak tercih ettiği 3D teknolojisi olan Xpand’in kamusal sinemalara adaptasyonu oldukça zor ve masraflıymış. Dolayısı ile bir çok işletme Xpand 3D’nin “doğan görünümlü şahin” modelini tercih ederek, standart beyaz perde üzerinde dijital projeksiyonla film oynatır. Bu nedenle dijital projeksiyonlu Xpand 3D’de izlediği 3D film yüzünden; 3D sinema deneyimini sadece üzerine doğru gelen objelerden ibaret zanneden seyircilerin neler kaçırdığını, buradan yazarak tarif etmem imkansız.
BTW; James Cameron’ın tüm bunlara rağmen Avatar’ın Japonya gösterimini Xpand 3D’de izlemeyi tercih ettiğini de belirtmek istiyorum. Herhalde nasıl göründüğünü merak etti.

3-RealD 3D
RealD 3D, rakiplerine oranla en rahat izlenen 3D teknolojisi olma unvanını hak ediyor. Avatar özelinde konuşmazsak;
-ki Avatar’ı IMAX için çekilmiş en başarılı ve stabil 3D film yapan James Cameron’ın icat ettiği kamera ve çekim tekniklerini ayrı bir yazıda inceleyeceğiz-
herhangi bir 3D film, herhangi bir sinemada izlenecekse RealD 3D’nin tercih edilmesini öneririm. RealD 3D sinema işletmecilerinin IMAX maliyetlerini tam olarak karşılayamadığı her durumda Xpand 3D’den çok daha iyi bir seçim olacaktır. Neden?
Dairesel polarizasyon tekniğini kullanan RealD 3D, karanlık veya bulanık sahneler görmenize sebep olan lineer polarizasyondan üstün olduğu için çok daha rahat izlenir. Kafanızı belli bir açıda tutmanız gerekmez. Odaklanırken -göreceli olarak- problem yaşamazsınız. Standart gümüş ekranlarında extra aydınlatma sağlayan projektörlere sahip olduğu için, seyircinin 1 saniyede algılayabildiği ışık oranının ortamdaki ışıksızlıkla çakışmamasına imkan sağlar ve mide bulantısı yapmaz.
Subtle Ghosting adı verilen bir teknik ile standart olarak 24fpslik görüntü sunan dijital videoyu en az 3 kere çoğaltarak ekrandaki titremeyi azaltır ve 144fps’ye kadar çıkabilen hızlarda stabil bir polarizasyon imkanı sağlar.

Umarım yeterince açıklayıcı olmuştur....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder